26 Ağustos 2012 Pazar

Biraz Sen'li, Biraz Sen'siz...

Çok çabuk tüketiyoruz duygularımızı...Dün çok severken, bu gün aklımıza bile gelmiyor belki; dün en değerlimizken, bu gün nasıl oluyor da değerinden bir parça bile kalmıyor...(!)
Biliyorum, anlık bir duygu aşk...Fakat her şey başladığı anda kilitli, o andan sonrası tıpkı "zaman" gibi; durduramıyorsunuz, söz geçiremiyorsunuz, geri döndüremiyorsunuz...
Sevmek, gerçekten de böyle bir şey mi?Anlık hissedilen, bir kaç günlük yoğunluğuyla ve sonrasında toz bulutu olup kaybolan??
Böyle olmamalı, yıllarca süregelen sevgiler nasıl devam ediyor peki?Birbirine kenetlenmiş, her sabah yüzünü görmeden ya da sesini duymadan nefes alamayacağını hisseden, o'nu mutlu etmek adına kendisiyle yarışan ve yanında var olduğunu iliklerine kadar hisseden aşıklar nerede??

Kimliği belirsiz anların, faili meçhul duygularla benliğimizi bir kaç beden daralttığı bu günler ne zaman geçecek???


Dibe vurduğunuzu hissettiğiniz anlarda, dışarıya güçlü görünmeye çalışırsınız.Her daim yüzünüzde kocaman bir gülümseme...Sizi anlatan şarkılara kulak asmazsınız, birlikte gittiğiniz yerleri görmek istemezsiniz, içtiğiniz çayın tadı hala ağzınızdadır belki de, ne kadar istemeseniz de kulağınız hep telefonda ya aklına gelirsem diye...

Mutluluklarımızı özleriz, kahkahalarımıza hasretlik çekeriz, bakışlarımızı ararız...
Hepsi aşka dahil, tıpkı ayrılıklar gibi...Sadece pişmanlık duymayız, keşke demeyiz, desek de dilimizin ucunda...
Uzun uzadıya yaşanmıyorsa duygular, anın tadını çıkarın...Ertelemeyin.Şimdi yaşadıklarınız, yarın yaşayacaklarınızdan daha yakın, unutmayın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder