26 Ekim 2012 Cuma

Türlü Türlü Halleriyle "Seni Seviyorum"

Sevdiğiniz insana duygularınızı göstermek isterken, genellikle "Seni Seviyorum." klişesine başvurursunuz.Fakat öyle zamanlar vardır ki, bu sihirli cümle yetmez ya da hareketlerinize yeterince yansımadığını düşündürürsünüz.
Peki bu klişeden sıyrılıp, daha fazlasını nasıl yapabiliriz ya da hissettirebiliriz?

Küçük bir araştırmayla partnerimizi hangi hareketlerimizle mutlu ettiğimizi ve sevdiğimizi hissettirdiğimizin bir listesini hazırladım.
"Seni Seviyorum" demenin türlü türlü halleri işte... :)

İlk ve en önemli kural, sevdiğiniz insanla en iyi arkadaş olabilmeniz... Birbirinizin neleri sevip, nelerden hoşlanmadığını, hangi durumlardan sıkıntı duyduğunuzu ve nelerin sizi mutlu ettiğini çok iyi biliyor olmalısınız.

Zaman kavramı görecelidir çiftler arasında; fakat bir önemli konu da birbirinize ne kadar zaman ayırdığınızdır.Çalışma saatlerinizin, aile/sosyal yaşamlarınıza ayırdığınız vakitlerin dışında haftada en az 1 gün tamamen sizin olmalı.O'nunla geçirdiğiniz zamanların tadını doyasıya çıkarmalısınız.

Zaman zaman moraliniz bozuk olabilir ya da sebepsiz yere canınız sıkkın olabilir.Bu gibi durumlarda birbirinize iyi hissettirecek şeyler söyleme fırsatlarını iyi değerlendirmelisiniz.Partnerinize yaptığı bir yemeğin ya da herhangi bir hareketin hoşunuza gittiğini hissettirmeli; takdir ettiğinizi dile getirmekten çekinmemelisiniz.

İlişkilerin temelinde yatan en önemli etkenlerden biri de, iletişim...Her fırsatta birbirinize yönelmelisiniz."Bugün neler yapacaksın?", "Günün nasıl geçti?", "Neden öyle söyledin?" gibi sorularla bir sohbet ortamı yaratabilirsiniz.İletişim anlamında sağlam temellere oturtulmuş bir ilişkide, birbirini ilgiyle dinleyen çiftler arasında sorun yaşanma olasılığı oldukça azdır.



İlişkilerde güven duygusu, olmazsa olmazlardan hiç kuşkusuz! Kendinizi güvende hissettiğiniz sürece birbirinize karşı farklı görüşlerinizi ya da tercihlerinizi belirtmekten kaçınmayın. Tartışmalar illa ki olacaktır; fakat tansiyon ne kadar yükselirse yükselsin, kendinizi güvende hissetmeye devam edeceksiniz.

Düşüncelerinize ya da tavsiyelerinize karşılıklı olarak değer vermek, sizi de sevdiğiniz insanı da en mutlu edecek durumlardandır.Çok fazla zorlanmadan, komplex düşünceler içine girmeden "haklı olabilir mi acaba?" diye düşünmek ve karşınızdakine "haklısın" diyebilmek, değer verdiğinizin en büyük kanıtıdır.

Hafta boyunca yoğun iş temposuna, ağır bir ders programına ya da ulaşım anlamında mesafelere sahip olabilirsiniz.Fakat bunlar haftada en az bir öğün yemeği birlikte yemenize, haftanın en az 1 gününü partnerinizin sevdiği bir etkinliğe ayırmanıza engel olmamalı! Elinizden geldiğinde planınızı programınızı ayarlamalı, her hafta olmasa da belli aralıklarla partnerinizi şımartmalısınız.



İlişkilerde birbirinizi daha iyi tanımanın ve mutlu etmek-olmak için çabalamanın temel yoludur; birbirinizin çocukluktan bu yana kurduğu hayallerini, yakın ya da uzak geleceğe dair beklentilerini bilmek... Bu sayede belki de küçük dokunuşlarla partnerinize hayalini kurduğu bir geleceği sunmanız daha kolay olabilir.

"Ben" ve "Sen"den sıyrılıp, "Biz" olmak...İlişkinizde kendi ortak ritüelleriniz, gelenekleriniz, "bizde böyle..."leriniz olmalı! "Biz" olmaya dair yaşanmışlıklarınız, anılarınız sizi birbirinize kenetler.




Kısacası illa da iki kelimeyle duygularınızı ifade etmek zorunda değilsiniz.Sizi siz yapan değerlerinize ve kendinize gösterdiğiniz özenin birbirinize yansımasına dikkat etmelisiniz.Böylece "mutlu bir çift" olmanız da hayal olmayacaktır. :)

Aşkla kalın... :)

21 Ekim 2012 Pazar

Çekiciliği Burcunda Gizli & Erkeklerde Burçların Çekiciliği

Erkek arkadaşınızın ya da eşinizin burcu hakkında illa ki biraz da olsa bilginiz vardır.Hatta kimimiz gazeteleri karıştırırken astroloji köşelerinde, kendi burcumuzdan önce o'nun burcunu okuruz. :)
Gezegenler gezer, Merkür gelir, Venüs gider, Mars yaklaşır, negatif enerjiler kıpraşır aramızda...
Peki burcunun özelliklerinden dolayı erkeklerin bize daha çekici geldiğini biliyor muydunuz?!

İşte burçlarına göre erkeklerin çekici özellikleri...

KOÇ BURCU ERKEĞİ
Yeni fikirlere açık ve uygulama konusunda başarısı
Her türlü ortam içerisindeki liderliğini sergileyebilmesi
Güçlü adaleleri, yıllarca genç kalmayı başarabilmesi
Benzersiz egosu ve kendine olan müthiş güveni
Eğer keşfedilecek bir zirve varsa oraya varana kadar pes etmemesi,
Seks konusundaki üstün performansı
İsteklerini ne yapıp edip kabul ettirmeyi bilmesi
Afacanlıkları
Genç bir ruha sahip olması, hiç yaşlanmaması
Gücünü en gerekli yerde kullanmayı bilmesi
Yakayı ele vermemesi, maço tavırları
Herkesten daha çabuk ipi göğüslemesi
Hiçbir şeyden korkmaması
Rekabeti sevmesi
İkna kabiliyeti
Sınırları zorlamayı bilmesi
Kendine özel fikirleri oluşu ve bunları ateşli bir şekilde uygulaması

BOĞA BURCU ERKEĞİ
Güven, huzur, sadakat arayan kadınlar için ilaç gibidir.
Etkileyici ses tonu
Yatıştırmayı bilmesi
Kaliteli ve seçkin yaşamayı bilmesi
Ne istediğini bilmesi ve ona göre planlar yapması, bunları uygulaması
Yoluna engeller çıksa da yılmayışı
Zevklerine düşkünlüğü, kadınını sahiplenmesi
Kolay kolay sinirlenmeyişi
Sevdiği kadına lüks ve oldukça değerli hediyeler sunması
Romantikliği
Yükselme hırsı
Fiziksel yönden güçlü bir erkek oluşu
Huzursuzluk çıkarmaması
Yapıcılığı ve kararlılığı

İKİZLER BURCU ERKEĞİ
Populeritesi, etrafının sürekli dolu oluşu
Kaliteli zevk anlayışı
Esprileri, neşeli hali, gelgitleri
Komplimanları
Hareketliliği (Bu erkeğin hızına yetişmek oldukça zor)
Heyecan verici, zeki oluşu
Parfüm seçiminde, müzik, yolculuk, iletişim konusundaki üstünlüğü
Onun hakkında tam ve kesin bir kanıya varamamak(sıradışı tavırları)
Asla çözemeyeceğiniz bir bilmece oluşu(bu kimilerine göre onu çekici kılabilir)
KendiKadınice gizlemesi kimi zaman da hiç susmadan kendini anlatması
Yıllar geçse de aynı çekiciliği korumayı bilmesi
Gülümsemesi
Sık boğaz etmekten hoşlanmayışı(Kadının onu kesinlikle aldatmayacağını düşünür)
Serüven meraklılığı
Tatlı huysuzları, minik şımarıklıkları

YENGEÇ BURCU ERKEĞİ
Duygusallığı, masum ifadesi, becerikliliği
İçinden geldiği gibi hareket etmesi
Komik şaşkınlıkları
Kötü bir niyet taşımaması
Nezaketi
Bildiklerini sizinle paylaşmaktan zevk alışı
Kültürlü oluşu
Sevdiği kadına karşı olan bonkörlüğü(normalde tutumludur)
Romantik bir aşık oluşu
Hayalleri
Sekste romantik, duygulu, koruyucu oluşu
Verdiklerine karşılık çok az şey istemesi
Sadık oluşu
Aidiyet duygusunun yüksekliği
Ailenize önem vermesi
Size maddi ve manevi anlamda bereket, şans getirmesi
**Ek olarak da; malum yengeç burcunun ingilizcesi "Cancer", bundan dolayı mıdır bilinmez ama çoğu zaman öyle anlar yaşarsınız ki...Şunu söyleyebilirim, "adamı kanser ederler!" :) **

ASLAN BURCU ERKEĞİ
Kendine has karizması, gücü ve cömertliği
Her zaman sahnede olmasını sağlayan güçlü donanımı
Koruyuculuğu, asil ruhu, kaliteden ödün vermeyişi
Sizi ruhunuzla, vücudunuzla, aklınızla kavrayışı
Gösterişli yapısı
İstediği bir şeyi mutlaka elde etmeyi bilmesi
Cana yakınlığı
İlkelerinden asla taviz vermemesi
Güçlü cinselliği
Liderlik gücü
Yaratıcılığı
Saygınlığı
Açık sözlülüğü, sıcaklığı, boyun eğmezliği
Onu elde etmenin zorluğu, bitti dedikten sonra kesinlikle geri dönmeyişi

BAŞAK BURCU ERKEĞİ
Hayatında duygusallığa kesinlikle izin vermeyişi. Bu bazı kadınlara çekici gelebilir.
Çalışma aşkıyla dolu, yani kariyer sahibi oluşu
Titizlikleri, kaliteye önem vermeleri, seçkin giyim zevki
Bir kadını kendine aşık etmek isterse bunu mutlaka başarması
Keskin zekası
Müthiş analiz gücü
Seçiciliği
Yeme, giyim kuşam, sağlık ve çalışma gibi olguları fazlasıyla önemsemesi
Dürüst ve samimi oluşu
Aklının başından zor alınması
Gayet özel bir insan olması
Aşık olduğunda karşılıksız olsa dahi yıllarca aynı kadını sevmesi
Kuvvetli ve dayanıklı oluşu
Kıskanç olmayışı
Kusursuz hafızası. Size ait hiçbir şeyi unutmaz.
Disiplini ve bilgili oluşu

TERAZİ BURCU ERKEĞİ
Her şeyi mantığına uydurma çabası
Yakışıklılığı, girdiği her ortamda dikkat çekiciliği
Kaliteli yaşamdan hoşlanışı
Giyim ve marka merakı
Sosyal hayattaki gücü ve popüleritesi
Çoğu kadının başını döndürmeyi bilmesi
Nezaketi, adil bakış açısı(kendiyle alakalı konularda)
Gülümsemesi
Karşısındakini kendisine inandırmaktaki ustalığı
Romantik oluşu
Kendi içindeki çelişkileri (Bazı kadınlardan bundan hoşlanabilir)
Kendine has esprileri
Fiziksel olarak duyarlılığı, cinsel çekiciliği
Sohbet etmekten zevk alışı( sorunlardan söz etmediğiniz sürece dinleyecektir)
Gezmekten, eğlenmekten zevk alışı
Özgür yapısı, denetlenmekten hoşlanmayışı

AKREP BURCU ERKEĞİ
İhtirası, aşırı tutkuları, vazgeçmeyi bilmeyişi
Duygusal aşırılıkları
Yönetim sevdası
Cinsellikteki gücü ve dayanılmaz çekiciliği
Kolayca kandığınız blöfleri
Etkileyici gözleri(hiçbir erkek onun kadar delici bakamaz)
Onun hakkında asla tam olarak bilgi sahibi olamazsınız(İşte bu bir kadını çılgına çevirebilir)
Gizli saklı işleri (bu bazı kadınları deli eder ancak akrep erkeği baş döndürücüdür, susarsınız)
Kendine has kontrollü yapısı, taviz vermeyişi
Kolay kolay ele geçirilmeyişi
Yenilmeyişi, inadı ve muhteşem iradesi
Duygularını belli etmeyişi
Erotik zevklere aşırı düşkünlüğü
Kendi isteklerini elde etmeyi bilmesi
Başkalarının kendisi için ne düşündüklerini umursamayışı(bu hali bir çok kadını sinir edebilir)

YAY BURCU ERKEĞİ
Garip çocuksu tuhaf halleri
Çılgınca neşesi
Maceracı yapısı, eğlenceyi sevmesi, keşif yeteneği
İyimserliği
Saflığı ve tertemiz yüreği
Herkese güvenmesi, çabuk aşık olması, sosyalliği
Hayal gücü
Dürüstlüğü (her şeyini hiç düşünmeden paylaşabilmesi
Cömertliği (cebinde yüz lira olsun hiç düşünmez hepsini size verir)
Düşünmeden konuşmasErkekmi zaman kırdığı sevimli potlar
Ona kızmanın asla mümkün olmayışı, bir şekilde gönül almayı bilmesi
Negatif konuşmalar yapmaması, daima pozitifliği
Erkek arkadaşlarından çok sevgilisine zaman ayırması
Yenilikçi bakış açısı, ortamı germekten hoşlanmayışı

OĞLAK BURCU ERKEĞİ
Ciddiyeti, sağlamlığı, güvenilir ve sırdaş oluşu
Başarılı kariyeri, kendi ayakları üzerinde duruşu
Yalnızlık sınırları içine kolay kolay kimseyi almayışı
Sadakati
Doğruculuğu, dürüstlüğü, yaşından olgun tavırları
Gizli espri gücü
Aklı başında biri oluşu
Mutlaka hayatınızda bir daha asla unutamayacağınız kadar yer edinmeyi başarması
Geleneksel görüntüsünün ardındaki müthiş erotizm duygusu
Karizması, saygınlık uyandırabilmesi, girdiği ortamlarda ilgiyi üzerine çekebilmesi
Her daim genç kalmayı bilmesi
Seçkin zevkleri, kaliteden hoşlanması, kendine has stili
İlişki bittiğinde asla geri dönmeyişi ve bir ömür boyu özlenmesi


KOVA BURCU ERKEĞİ
Duygularını belli etmeyişi
Sıradışı fikirleri, dost canlısı oluşu, kendine has havası
Sosyal liderliği, Kendine özgü ahlak yapısı
Sakin kayıtsız görünümüne karşılık duyarlı yapısı
Yenilikçi düşünce yapısı
Kendine has kuralları, boyun eğmeyişi
Nezaketi
Titizliği ve bu yüzden her kadınla olmayışı
Kıskançlık nedir bilmeyişi
Tam elde ettim diye düşünürken birdenbire çekip gidebilmesi
Kimseyle kıyaslanmayacak kadar özel oluşu
Müthiş sezgi gücü (ne düşündüğünüzü neler yapabileceğinizi anlar ancak belli etmez)
Denetlenemez oluşu
Seks konusunda umursamazlığı





BALIK BURCU ERKEĞİ
Rahat tavırları
İflah olmaz romantizmi
Hayalleri
Önyargılı olmayışı
Anlayışlı oluşu sizi üzmekten kaçınması
Kendine has dünyası (Çoğu zaman bu dünyada yalnız kalmak ister)
Onu tanımanın bir ömür boyunca imkansızlığı (Kendini kolay kolay ele vermez)
Şair ruhu, duygularını kimi zaman yazıya dökerek size ifade edebilmesi
Sempatikliği, buğulu bakan gözleri, masumiyeti
Cinsellikte sınır tanımayışı, gizli erotik zevklere olan meyli
Bir görünüp sonra birden kayboluşu.(Tam bitti derken birden ortaya çıkıp gönlünüzü alması)
Kimsenin aklına bile gelmeyecek güzellikleri yaşatabilmesi
Farklı alışkanlıkları ve bağımlılıkları

20 Ekim 2012 Cumartesi

Aşkın Kimyasını Tutturdunuz (mu) ; YANDINIZ !

Her yönüyle aşkı ele almaya çalıştım şimdiye kadar.Bir taraftan baksanız aşk ruhsal; diğer taraftan aşk duygusal; öte taraftan aşk biyolojik; beri taraftan aşk fiziksel; şimdi ele alacağımız tarafından ise kimyasal bir duygudur.

Aşkı en saf haliyle düşündüğünüzde, karşılıklı anlaşmaları ya da kafa-hayat-düşünce yapısı vs... dışında ele aldığınızda, ilk başta karşınızdaki insanla vücut kimyanızın uyması çok önemlidir.Her ne olursa olsun, karşı koyamazsınız.Anlık bir durumdur; kokusu, bakışı, dokunuşu, sesi ya da ten uyumunuzla aşkınızın kimyası uyuşuyorsa; yandınız! Vücudunuzun kimyasına herkes uyum sağlayamaz, sevgiden önce sizi birbirinize yaklaştıran bir çekim kuvvetidir kimyanız; ve sadece "O" dur kimyanızın uyuştuğu...



Hani bazen çok seversiniz, "aşk" her yanınızı sarmıştır, hatta öyle yoğunlaşır ki duygularınız "neden bu kadar çok seviyorum?" dediğiniz bile olabilir.Fakat bir şeyler ters gider, anlaşmazlıklar baskın çıkar ve ilişkiniz biter.
Zaman geçer, karşınıza arayacağınız tüm özellikleri barındıran ve sizi mutlu edebileceğini düşündüğünüz biri çıkar.Her şey yeniden anlam kazanmaya başlar belki de... Taa ki karşılaşana, dokunup sıcaklığını hissetmek istediğiniz ana kadar...
O anda her şey bitebilir; ne kadar olumlu özelliği olursa olsun, içiniz istemez.Çok iyi anlaşabilirsiniz, fakat sadece bir dokunuşuyla sizin kimyanızı değiştiremeyecektir.
İşte bu, aşkın kimyasıdır.Ve vücudunuzun kimyası, herkesle uyumlu değildir.Herkesle teninizin sıcaklığı aynı değildir.
Bir kere kimyanız uyuşuyorsa, yandınız! Ve unutmayın, bir o kadar da şanslısınız... :)

Aşkla kalın... :)

14 Ekim 2012 Pazar

Kırklareli Ürünlü Köyü Ziyareti & Part 2

Kırklareli Ürünlü Köyü Ziyareti postumda sizlere Kırklareli - Ürünlü köyünü tanıtmıştım.İlk gittiğimizde mayıs ayının sıcaklığını ve köy hayatına balıklama daldığımız birbirinden güzel kareleriyle, Ürünlü'de çok eğlenmiştik.
Şimdiyse sonbaharın biraz serinlettiği Ürünlü köyünde, yine çok güzel bir hafta sonu geçirdik.

Edirne'ye yarım saat kadar bir uzaklıkta olan Ürünlü'ye her gittiğimde, adeta yenilenip de döndüğümden bahsediyorum her defasında...Herkesin sessizliğe ve dinginliğe ihtiyacı olduğunu düşünerek, sizlere de mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum.

İşte sonbaharı dibine kadar yaşadığımız, misafirperverlikleriyle bizlere evlerini açan canım arkadaşım Buket'in ve ailesinin yanında geçirdiğimiz hafta sonu kaçamağından en güzel kareler... 

Sıkıntıları, kırgınlıkları, üzüntüleri, kısacası hayatın bütün yorgunluklarını bir kenara bırakmak ve yeniden hayata dönmek böyle bir şey... Bulutlar kadar yüksekte, huzuru dibine kadar hissederek nefes alırken, kelebekler kadar da özgür olmak... 

İlk olarak Feriha Teyzemiz ve anneannemizle kışlık turşu yapmaya başladık.Birbirinden leziz turşuların yapımında bir nebze katkımız olsun istedik ve anladım ki o mis gibi turşuların lezzeti, emek harcamakta gizliymiş.

Akşam tavşan kanı çaylarımızı yudumlayıp biraz da sohbetlenirken gözlerindeki gülümsemeyi sevdiğim insanlarla...

Ertesi gün koyulduk yola, istikametimiz tarla... :)) 

Tarlada kuşburnu ve güvem toplarken, dikenli dallara aldırmaksızın tek amacımız kovalarımızı doldurmaktı.Ve yine de kibarlığımız üzerimizdeydi tabii ki... :))

Dalından nar yemek, renk cümbüşü birbirinden güzel çiçekleriyle bahçesinde gezinmek gibi yok...

Ürünlü köyünde bizleri misafir ettikleri için, köy hayatını dibine kadar bizlere yaşatıp şehrin ağırlığından biraz olsun bizi uzaklaştırdıkları için ve en önemlisi kusursuz misafirperverlikleri için bi'tanecik Buket'ime, lezzetleri uzun süre damaklarımızda kalacak yemekleri için Feriha Teyzeme, yine bi'tanecik Kaan'ıma, anneanneme, dedeme ve ulaşım kaynağımız Hüseyin Amcama çok çok çoook teşekkür ediyoruz.

Eski Edirne-Kırklareli Yolu üzerinden kolaylıkla ulaşabileceğiniz Ürünlü Köyü'ne ilk fırsatta uğramanızı tavsiye ediyorummmm. 

5 Ekim 2012 Cuma

Bu aralar...

Melankolik hallerim var bu aralar...
İki arkadaşın arasında kalmışçasına beni köşeye sıkıştıran duygularım var.Birisi bakışları uzaklarda, tam bir sonbahar mevsimi kıvamında, elinde kocaman bir silgiyle siliyor "biz"i...Diğeri bakışları uzaklarda, yazdan kalma bir umutla ve kaçırdığın bakışlarına yakalanma gayretiyle arıyor "biz"i...
"Bir ben var, benden öte benden ağrı" türünden traji-komik bir hayatım var belki de...
Bu aralar özlemlerim var çokça; hayatımın kuytularında saklanan, ansızın yüzüme çarpan sabah yeli gibi karşılaştığım...İçimde kıyasıya çarpışan bir ben var.Ben kahkahalara boğulurken bile, içimde salya sümük ağlayan; ben -mış gibi davrandıkça, gerçekleri anbean yaşayan; uzaklaştıkça, yüreğinin en derin zerresine kadar yaklaşan bir ben var...
Hayatımın bir o kadar merkezinde, yüreğimin bir o kadar derinliklerinde...

Gidişler mi çareydi, yoksa geri dönüşler mi?! Bu aralar gitmelerden yana gönlüm.En uzağa, en ücra köşelere saklanıp; eski bir fotoğraf albümünü temizlercesine senden gitmekte gönlüm...Sanki bedenimden kopmuş, sensizliğe kanat çırpıyormuş gibi...

Bu aralar tek bir soru belki de beynimi yoran, bütün karmaşalarımın içinde;
bana her geldiğinde aslında bir adım daha gittiğini neden fark edemedim?!