21 Aralık 2015 Pazartesi

Birinin "eskisi" olmak

Her şey içinizi kıpır kıpır eden bir heyecanla başlar. Dünyanın en kusursuz adamı / kadınıdır karşınızdaki... Ne hayaller kurulur hemen, ne planlar yapılır geleceğe dair... Zaman geçtikçe, yani kadın ve adam yıllandıkça, daha da lezzetlenir aralarındaki ilişki... Tabii bu sırada birbirlerini tanıdıkça, ilişkinin tuzu biberi dedikleri tartışmalar da kaçınılmaz. Çoğu zaman halledersiniz sorunları ya da hallettiğinizi zannedersiniz. 
Zordur kadın erkek ilişkileri; bazen aşkı sevgiyi bir tarafa bırakmayı gerektirir. Söz konusu olan en önemli konu "algı" oluverir.
Hani hep deriz ya "algıda seçicilik" diye, gereken önemi vermeyiz ortak algılara... 
Dünyaya aynı pencereden bakmaktır aslında "algı" dediğimiz şey. İlişkilerde de olmazsa olmazdır. Sadece sevgililik, evlilik, flört dönemlerinde değil; birinin hayatında artık "eski" olduğunu da algılamalıdır insan. Bu da demektir ki, dünyaya farklı pencerelerden bakıldığını, olayları ve kişileri farklı süzgeçlerden geçirdiğini, gördüğü ve duyduğu şeyleri farklı anlamlandırdığını, kısacası artık farklı hissettiğini ve hissettirdiğini algılamalıdır insan.


Evet, her ilişki güzel başlar, yaşanan her an kıymetlidir, farkında olmadıklarınız sizi daha da mutlu kılar. Taa ki fark edene kadar... Aynı algı biçimine sahip olmayan insanlar, olayları öylesine farklı yorumlar ki; bir de buna "ben haklıyım" tabusu yerleşince dikenli tele dönüşen erkek arkadaşlar / kadınlar kaçınılmaz olur. 
İşin en kritik noktası da, bir şeylerin artık farkına varmak ve hayatınızı doğru yönlendirmektir. Direksiyonu kırıp doğru yerde U dönüşü yapmak gerekir bazen. Eee tabii bir de kabul edip, saygıyı yitirmemek; yani işin özü, ilişkiler başlarken de biterken de "adam gibi" olmak...
"Biz " olmak zahmetli bir iş; bu zahmete hem katlanamayıp hem de saçma sapan triplere girmek, artık birisinin "eskisi" olmayı kabul etmemek, sanıyorum ki insanların yapacağı en anlamsız hareket olacaktır. Kırılınca insan ilişkileri orta yerinden, alçı tutmaz; kemikleri kaynasa, kanı kaynamaz. 
Eskiler derler ya, "boşa kürek çekmemek" lazım. Karşılıklı olarak birinin eskisi olduğunuzu kabul etmek lazım.

"Aşk"la kalın...