5 Ağustos 2019 Pazartesi

Evlilik aşkı bitirir mi?

Büyük umutlarla ve heyecanla başlayan bir çok hikaye, bir süre sonra sekteye uğramaya ya da çatırdamaya başlıyor. İlk günlerdeki bağlılık sanki zaman ilerledikçe ufak ufak çözülmeye, hatta belki de kopma derecelerine bile gelebiliyor.
Bu durumda da ilk akla gelen şey, evliliğin aşkı öldürdüğü düşüncesi oluyor. Maalesef bu çıkarım tamamen bir kaçış! Bakalım evlilik mi aşkı öldürüyor yoksa biz insanlar mı sebep oluyoruz bu durumlara...
Evliliğinizin ilk günlerini düşünün; nasıl da birbirinize karşı anlayışlıydınız, söylediklerini değil söylemek istediklerini bile şıp diye anlayıverip harekete geçiyordunuz, sırf o kendini değerli hissetsin diye düşünüp dururdunuz belki de neler yapabilirim diye, eşiniz sadece özel günlerde değil her gün kendini özel hissetmeliydi çünkü...
Evlilik aşkı öldürmüyor, sadece zaman aşımına uğruyoruz. Kendimiz bu hale getiriyoruz da diyebiliriz.


Özensizleştikçe aşk biter.
Özenle hazırlanan sofralar ya da özenle giyilen kıyafetler değil aslında buradaki konu... Konuşurken özensiz olmak, ne hisseder diye düşünmemek; hareket ederken özensiz davranmak, ne düşünür diye önemsememek; yemek yerken özensiz davranmak, benim için uğraşmış diye bir an bile aklınıza gelmemesi; mutlu etme konusunda özensiz davranmak, zamanla yabancılaşmak ve ne şekilde mutlu edeceğiniz konusunda bilinçsizleşmek... Kısacası evlilik hayatınız sizin seçiminiz; özenle yaşamak ve sevmek de sizin elinizde, sadece nefes almak da...

Sözünde durmadıkça aşk biter.
Bir ilişkiye istikrarla devam etmek, verilen sözlerin ne kadar tutulduğu ile fazlasıyla alakalıdır. Şu ya da bu sebeple tutmadığınız sözler yüzünden aranıza mesafeler girebilir. Daha da kötüsü eşinizin size karşı saygısını da yitirebilirsiniz. Temelinde saygı olmayan hiçbir ilişki, başta evlilik olmak üzere,  sağlıklı bir şekilde ilerlemeyecektir. 

Değer verdiğini göstermedikçe aşk biter.
Birine değer vermenin en güzeli, pahada hafif maneviyatta büyük şeylerle mümkün olabilir. Birini düşünmek, değer verdiğinizin en güzel göstergesidir. Evlilikle birlikte birbirinizi daha iyi tanımış ve hoşlandığınız-hoşlanmadığınız bir çok şeyi kavramış oluyorsunuz. Dolayısıyla eşinizin yüzünde bir tebessüm yaratmak için fazla düşünmeye ihtiyacınız yok diye düşünüyorum. :)

Sevginizi yitirmeden, her gün mutlu olmaktan ziyade mutlu etmek üzerine çaba sarfederek, o ilk günkü aşkla yaşamanız dileğiyle...
"Aşk"la kalın.

2 Ağustos 2019 Cuma

Mekanın Sahibi Geri Geldi :)

Son dönemde popüler olan diss atma muhabbetlerine atıfta bulunmak değil elbette amacım. 3 yılı aşkın bir süredir yazmadığım blog sayfama geri dönüşün bir müjdesi...
Hayat hızla akıp giderken, üniversite yıllarımda yazmaya başladığım blog sayfama bir de evli kafasıyla hızlı bir dönüş yapmaya karar verdim. Dolayısıyla bulunduğunuz sayfaya mekanın sahibi geri geldi. :)
Evet, evlendim! 
Hani "yok ben evlenmeyeceğim, ay evlilik bana göre değil..." diyenlerdendim ben de. Yakın bir arkadaşım günün birinde demişti ki, karşına öyle biri çıkıyor ki sen hazır mıyım ne oluyor diyene kadar evlenmiş oluyorsun! Hakikaten de öyle oldu. 

Hızlı bir karar diyemem; çocukluğumun en çılgın dönemleri, saklambaç oynarken saklanamadığım, gençliğimin en ergen dönemleri, dertlerimin ortağı, her anımı paylaştığım, dolu dolu geçmişim olan adamla sonsuzluğa "Evet" demek... 
Herhalde hayatımın en can alıcı noktasıydı evlilik... Kimi zaman ürkütücü gelirdi bana, kimi zamanda büyüleyici...
2 senelik tecrübemle söyleyebileceğim çok fazla şey yok elbette; ama hiç yok da diyemem. Mesela evlilikle iki kişilik yaşam başlıyor ister istemez, sadece masadaki yemek tabakları 2 kişilik olmuyor yediğiniz her lokma ikiye bölünüyor; sabah 2 kişilik bir hayata uyanıyorsunuz; her an ve her his karşılığını mutlaka buluyor; her geçen gün daha fazla 2'ye bölünüyor her şey ve kızgınlıklarınız da oluyor elbet, işte o zaman anlıyorsunuz eskisi gibi trip atmanın, laf sokmanın işe yaramadığını... :)
Kısacası aynı evi paylaşmaya başlamak yürekte başlıyor. Sevginizi koruyabildiğiniz sürece de, o masada hep 2 kişilik servis olmaya devam ediyor.


Kadın ve erkek; farklı iki cumhuriyet gibidir. İlişkiler de zorludur bu sebepten ötürü, bilirim. Bir insanı tanımak, ona bağlanmak, kendinizi teslim etmek o kadar da kolay olmuyor. Ancak bir zamanlar arkadaşımında bana söylediği gibi, beklenmedik anda çalıyor kapınızı aşk da evlilik de... 
Düğün mevsimi de devam ediyorken, yakında düğün postuyla sizlerle olacağım.
"Aşk"la kalın...