28 Mart 2012 Çarşamba

Erkekleri neden seviyoruz ?

Şımarmaları korkusunu içimizde taşısak da dürüst davranıp erkeklerin sevdiğimiz taraflarını açıklıyorum.
Kızdığımız bir çok yönleri olsa da şimdi biraz takdir zamanı... :)
Erkeklerde en çok neleri ve neden seviyoruz?

      • Bir erkeğin "İhtiyacın olduğunda buradayım." der gibi elini eşinin beline dolamasını seviyoruz.
      • Kadın ağlarken erkeğin onun göz yaşlarını silmesini ya da okşayarak saçlarını yüzünden çekmesini, kulaklarının arkasına atmasını seviyoruz.
      • Eşi tam da bir şeye üzülüp ağlamışken erkeğin onu teselli etmek için espri yeteneğini harekete geçirmesini ve üzülen eşinin yüzüne bir tebessüm kondurmasını seviyoruz.
      • İşten eve döndüğünde tıpkı eşi gibi uzun saatlerini dışarıda çalışarak geçirmiş olmasına rağmen erkeğin ev işlerini paylaşmaktan çekinmemesini seviyoruz.
  • Sokakta yürürken, araba kullanırken, asansöre binerken nazikçe yol veren erkekleri seviyoruz.
  • Bir kadını sevdiğinde onun için dünyanın öbür ucuna gitmeyi göze alabilen erkekleri seviyoruz.
  • Bir el mesafesi yakınındayken değil, daha uzaktayken de sevgisini ifade edebilen erkekleri seviyoruz.
  • Gerek ev dışındaki hayatta gerekse de evde yaşanan olumsuzluklardan sonra birlikte girilen yatakta erkeğin eşine sarılarak uyumasını seviyoruz.
  • Erkeğin çocuklarıyla ilgilenmesini, onların gözlerinin içine bakıp kaybolmasını seviyoruz.
  • Erkeğin kaslı vücudunu ve gücünü kadınlara nezaketen ağır kaldırmada ve  yardım etmede kullanmasını seviyoruz.

  • Erkeğin bir kadını mutlu edecek ve etmeyecek şeyleri bilmesini ve bunları hayatında uygulamasını seviyoruz.
  • Erkeğin zeki olanını, incelikle işlenmiş espriler yaparak çevresindekileri kendine hayran bırakanını seviyoruz.
  • Erkeğin temiz ve bakımlı görünmesini, temiz vücuduna sıkılmış parfümüyle etrafa pozitif etki bırakmasını seviyoruz.(Terin üzerinde sıkılmış parfümün iğrenç koktuğunun altını çizmek gerek.:) )
  • Erkeğin, eşine, onun gibi bir kadınla birlikte olduğu için ne kadar şanslı hissettiğini söylemesini seviyoruz.
  • Erkeğin yemek yapabilenini, üstelik sevdiği kadın için parmaklarını yedirtecek ölçüde lezzetli yemekler hazırlayanını seviyoruz.
  • Hayata dair söyleyecek sözü olan ve olaylara kendi bakış açısından akıllıca yorumlar getirebilen ama entelektüelliğini eşini domine etme aracı olarak kullanmayan olgun erkekleri seviyoruz.
  • Erkeğin, eşiyle geçireceği zamanı başkalarıyla geçireceği zamandan daha değerli görmesini, başkalarını eşine tercih etmemesini seviyoruz.
  • Erkeğin, sadece sağlıkta değil, hastalıkta da eşinin yanında durup destek olanını seviyoruz.
  • Erkeğin, eşinin en iyi sırdaşı ve dostu olabilenini seviyoruz.

Bu tespitler biraz da erkeklerin sahip olmasını istediğimiz özellikler sanırım. :) 
Sahip olmayanlara duyurulur!!!

Bunlar benim kendi deneyim ve gözlemlerim sonucu ortaya çıkan tespitler tabii ki...
Sizin tespitlerinizi de dört gözle bekliyoruummmm... :)

27 Mart 2012 Salı

Özgüveninizi Sarsan 5 Neden

Özgüveninizi nelerin sarstığını hiç düşündünüz mü?
Çok sevdiği erkek arkadaşından ayrılınca hangi kadın soluğu kız arkadaşlarının yanında almaz ki??
Evliyseniz de eşle yapılan kötü bir tartışmanın acı tadı kız arkadaşlarla içilen kahvede erir gider, öyle değil mi?




"Essence" dergisi editörleri, en yakınınız olarak gördüğünüz arkadaşınıza bazen de güvenmemeniz gerektiğini hatırlatarak, onun güveninizi sarsabileceği durumları irdeledi.
Bakalım nasıl hatalara düşüyoruz ya da düşürülüyoruz? :)





Dedikoduya meyilli:
"Biliyorum bana kimseye söyleme dedin ama ona söylemek zorunda kaldım, çünkü..." Bu cümle size de tanıdık geldi mi? Sizin bir sırrınızı sebep her ne olursa olsun sizin arkadaşınız olmayan biriyle paylaşan bir kız arkadaşa sakın güvenmeyin.Özel hayatınız arkadaşınız ve onun arkadaşları arasında dedikodu konusu oluyorsa bu durumda ters giden bir şeyler var demektir.

Erkek arkadaşınızla yakınlığı abarttı:
Bu kadınlar arasında yazılı olmayan bir anlaşma gibidir.Erkek arkadaşınız her ne olursa olsun kız arkadaşınızın hedef kitlesi içine giremez.Arkadaşınız sevdiğiniz insanla yakınlık limitini aşıyorsa, dostluğunuz için tehlike çanları çalıyor demektir.

Mutluluğunuzu paylaşmıyor:
Dostlar sadece kötü gün için yanınızda olmamalı.En keyifli gecenizde sizinle eğlenebilmeli, başarılarınızı sizinle kutlayabilmelidir.Sizin mutlu olduğunuz anlarda enerjisi sürekli düşükse ve sizi de bu sıkıntının içine sürüklüyorsa, onun dostluğunu sorgulama zamanı gelmiştir.



Sözleriyle kalbinizi kırıyor:
İyi dostlar konuşurken birbirlerine, içinde sevginin çeşitli anlamlarının geçtiği kelimelerle hitap ederler.Arkadaşınız sizinle konuşurken sık sık kaba kelimeler kullanıyorsa, bilinç altını su yüzüne çıkarıyor demektir.Ya da sizinle konuşurken açık sözlülükle patavatsızlığı birbirine karıştırıyorsa, en iyisi uzak durmak ve anlatmamak!


Eşinizle ya da erkek arkadaşınızla yaşadıklarınız ne kadar üzücü ya da ne kadar mutluluk verici de olsa, çevrenizdeki insanlarla paylaşımlarınız söz konusu olduğunda seçici olmalısınız.Anlatacaklarınızın sınırını çizmekte yine sizin elinizde tabii ki...
Sevgiyle ve sevdiklerinizle kalın... :)

23 Mart 2012 Cuma

Seviyor Sevmiyor Seviyor Sevmiyor...

Erkeklerin gerçekten ne hissettiklerini kestirmek bazen gerçekten çok zor olabiliyor.Onlar kadınlar gibi duyguları hakkında konuşmaktan pek hoşlanmadıklarından, sinyalleri takip etmek gerekebiliyor.
Tam flört ediyor gibi görünürken, diğer bir dakika ilgisiz kaldığını görmek sizi umutsuzluğa sürüklüyor olabilir.

"Beni seviyor mu?"






Her ne kadar saklamaya çalışsalar bile verdikleri bazı sinyaller duygularını eleveriyor.
Sinyalleri takip edip size karşı neler hissettiğini anlayabilirsiniz.Ve bu sayede belki de size duygularını açıklaması için onu cesaretlendirebilirsiniz.








İşte sizlere sizi sevdiğini anlamanıza yardımcı olacak bir kaç sinyal... ;)

  • Tuttuğu takımın maçlarını izlemek bir erkek için büyük önem taşır.Sizinle yaptığı bir programa katılmak için maç seyretmekten vazgeçiyorsa.
  • Erkek erkeğe buluştukları bir gecede sizin yanınızda olmayı tercih ediyor ve katılmak zorunda kaldıysa sürekli sizi arıyor ya da mesaj atıyorsa.

  • Giyimine ve görüntüsüne çok önem veriyorsa.
  • Randevularınız için heyecanlandığını dile getiriyor ve farklı planlar yapmaya çalışıyorsa.
  • Siz ziyaret edeceksiniz diye evinde temizlik yapıyorsa.
  • Sizin sevdiğinizi bildiği bir yemeği sizin için pişiriyorsa.
  • Çocukluğunuzla ilgili daha önce anlattığınız bir anıyı tamamen hatırlıyorsa.
  • "Biraz kilo mu aldım?" dediğiniz de hayran hayran sizi seyrediyorsa.
  • Bir şeyle uğraşırken birden sizi seyrettiğini fark ediyorsanız.
  • Kapıdan çıkıp havanın soğuk olduğunu fark ettiğiniz de yanına sizin için aldığı bir atkı ile karşılaşırsanız.



  • Hiç beklemediğiniz bir anda sizi özlediğini söyleyerek çatkapı geliveriyorsa.
  • Sizinle beraber bir çocuğu olsa, nasıl bir tipi olurdu diye hayaller kuruyorsa.
  • Uzun zamandır almayı planladığınız bir şeyi görmüş, hatırlamış ve sizin için almışsa.
Sizi sevdiği sinyallerini çoktan veriyor demektir.Benim tavsiyem ise bir erkekten bu maddelerin hepsini beklemeyin, sakın ha! En fazla 4-5 tanesini yaşıyorsanız seviyordur diyelim, hatta sevmek ne kelime... :))


Seviyor sevmiyor, seviyor sevmiyor... sapını da saymayı unutmayın, seviyor çıkıyor. :)

21 Mart 2012 Çarşamba

Bahar Gelir Hoş Gelir :)

Son günlerde Edirne'de ve aldığım duyumlara göre İstanbul'da da havalar iyice ısındı.Kat kat lahana gibi giyindiğimiz günlere veda edip, tiril tiril giyinmelerin ve bir an önce eve koşup ısınma derdinin yerine dışarılarda salına salına gezinmelerin vaktidir arkadaşlar... :)
Tabii ki bizim gibi, havaların ısınmasına rağmen sabahtan akşama kadar okulda ve derslerde olmak zorunda değilseniz.Ben ve pek cici sınıf arkadaşlarım da soluğu okulun çimlerinde bulduk.Deyim yerindeyse kendimizi çayıra çimene saldık.:)
İşte sizlere harika bir günden kareler...

Evimin insanı Feray'em, bal böcüklerim Gülşah ve Buket'le...

Ben sarı papatyamı çooook seviyoruuummmm. :)

İnsanın kardeşinin olması başka bir şey...Kardeşceğzim Osman'ım. :)

Ve bir de ağabeyiniz varsa çok şanslısınız demektir...Ağabeylerin bir tanesi Semih.Aaa bu arada bu fotoğrafı çekerken emin olun haberi yoktu. :)))

15 Mart 2012 Perşembe

Kadınların İtici Bulduğu Ayrıntılar

İnsan kendine güvenmeli, tabii ki katılıyorum bende...Fakat bir sıkıntı var.Bazen sizin kendinizde hoş durduğunu düşündüğünüz, çok fazla önemsemediğiniz, göya tarz yarattığınızı düşündüğünüz şeyler biz kadınlara gayette itici gelebiliyor.
İşte sizlere bir kaç örnek...


Toka mı kullanıyorsunuz?
Kusura bakmayın ama bir Johnny Depp değilseniz at kuyruğu hiç de seksi görünen bir şey değil.:)
Fazla mı ışıltılısınız?
Işıltı kadınlara has bir şeydir.Işıltı feminendir.Bu nedenle erkeklerin taktığı takıların fazla gösterişli olması, kadınların onlardan uzaklaşmasına neden olur.


Saçlarınız gölgeli mi?
Erkeklerdeki bu saç modası geçeli çok yıl oldu.Kusura bakmayın ama artık bu saç modeli rezalet kelimesiyle eş anlamlı!
Göğüs kılları tamamda, sırt?
Neredeyse kadınların tümü erkeklerin göğüs kıllarını, maskülen göründüğünden çok seksi bulur.Fakat bunun sırtınız için de aynı olduğunu düşünmeyin.Kadınlar nasıl ki erkek arkadaşlarının karşısında, kötü bir görüntüyle karşılaşmamaları için saatlerce eziyet çekiyorlarsa, baylar siz de kadınların bu görüşünü dikkate alın.
Hijyene dikkat!
Bu kategoride erkeklerin dikkat etmesi gerekenler arasında; kötü nefes kokusu, sarı dişler, uzun tırnaklar ve dişler arasındaki yiyecek artıkları yer alıyor.Eğer bir kadınla yakınlaşmaya çalışıyorsanız ve bu ana kadar hiç başarılı olamadıysanız, ağız ve el temizliğinizi gözden geçirmenizde fayda var.
Parfümü dozunda kullanın!
Bir erkeğin nasıl koktuğu kadınlar için çok önemlidir.Adeta sizi hatırladıklarında ilk akıllarına gelen nasıl koktuğunuz olacaktır.Fakat bu işi çok abartmamanızda fayda var.Aksi takdirde değil gözünüze kestirdiğiniz kadın, kimse yanınızda durmak istemez.
Sakallara dikkat!
Kadınlar yüzünüzdeki sakalları çok sevmediklerini söyleseler de, bir çok kadın kirli sakalı çok çekici bulur.Yalnız kirli dediysem, yüzünüzün neredeyse tamamını kaplayan, pis bir görüntü veren sakallardan bahsetmiyorum.Sakallarınızın ölçüsüne dikkat edin.


Slip mayo mu kaldı?
Tüm vücut hatlarınızı ortaya koyan, özellikle de havuza girip çıktıktan sonra vücudunuza yapışan slip mayolar kimseye çekici gelmez.Biraz daha uzun şortlar tercih etmeniz modern bir görüntü de katacağından daha hoş görünebilirsiniz.Hem de işin büyüsü kaçmaz.;)
Şortlar, şortlar, şortlar...
Kadınlar erkeksi bacakları çok çekici bulurlar, fakat aynı zamanda bunu ne kadar sergilediğiniz çok önemli.Beyler, havalar ne kadar sıcak olursa olsun kısa şortlardan uzak duralım.




Aman evden çıkmadan üzerinizi tekrar kontrol edin!
Hardal, bira, şarap, fondöten ve bunlar gibi bir çok nedeni açıklanamayan leke inanın çok itici duruyor.Kadınların uzmanlık alanı olduğundan bu tür yanlışlar hemen göze çarpacaktır.

Peki siz erkeklerde en çok hangisini itici buluyorsunuz????

13 Mart 2012 Salı

Aşkın Gözü Kör(mü)dür

Sizden daha alımlı ve çekici bir kız arkadaşınız / erkek arkadaşınız olduğunu düşünmeniz ne anlama geliyor?
İşte cevabı sıkı durun; sanırım siz aşıksınız... :)





Kız arkadaşınızın ya da erkek arkadaşınızın sizden daha hoş göründüğünü düşünmek, sizin için iyi bir işaret.Yani siz ona sırılsıklam aşıksınız demektir bu.
Oysa ki benzer seviyede eğitim almış, benzer IQ'lu, sosyo ekonomik statüsü ve dış görünümü açısından bize yakın insanlar tarafından daha çekici bulunuruz.Her açıdan benzer konumda olmanıza rağmen, onu kendinizden daha hoş buluyorsanız, "aşkın gözü kördür" klişesini doğruluyorsunuz demektir.Hem bir fikir artık klişeleşmişse illa ki yanlıştır anlamına gelmez, öyle değil mi?



Bir çalışmada insanlardan kendi çekiciliklerini derecelendirmeleri istenmiş.Partnerleri onların çekiciliklerine kendilerinin verdiğinden daha yüksek puanları layık görmüş.Bu demek oluyor ki, partnerlerimiz bizi bizim kendimizi bulduğumuzdan daha çekici buluyor.Biz de aynı şekilde partnerimizi ondan daha çekici buluyoruz.Tabii ortada aşk varsa!


Bazı bilimsel çalışmalara göre, bir insanın partnerini onun kendisini düşündüğünden daha alımlı buluyor olması, ona kendisini adadığını, tutkuyla bağlı olduğunu, yakınlığını ve ilişkinin doyurucu olduğunu gösteriyor.
Siz iyisi mi bu cicim ayı duygularını geçiciymiş gibi düşünüp terketmeyin, onlara sıkıca sarılın.
İyi haber; bu cicim ayı duyguları siz onları sakladığınız sürece cicim aylarından sonra da devam edebilir.Eee o zaman aşkınız daim olsun, ne diyelim. :)))

12 Mart 2012 Pazartesi

Nice Senelere En Değerlilerim...

32 sene...Dile kolay gerçekten de...Annemle babamın evlenme yıl dönümleriydi bugün.Sevinçleriyle, mutluluklarıyla, kavgalarıyla, tartışmalarıyla, yaşanmışlıklarıyla, kimi zaman sevinç gözyaşlarıyla, kimi zamansa üzüntüleriyle, birbirlerine tahammül ettikleri, sırt sırta verdikleri ve ömürlerine sığdırdıkları üç kız çocuğuyla geçen tam 32 sene...
Annemle babam tam 32 sene önce bugün hayatlarını birleştirmişler.Bir aile dostlarının aracı olmasıyla, görücü usulü denilebilecek kıvamda bir tanışıklıktan geliyor bu mutluluk...
Yaşadıkları hayat zorlukları, hastalıklar, ailevi sıkıntılar onları birbirlerine daha çok kenetlemiş ve benim gerçekten imrenerek ve gururla anlatabildiğim bir hayat geçirmişler.


İkisininde başından geçen ameliyatlara, hastalıklara, sıkıntılara rağmen hep bir arada, birbirlerinin baş ucundan eksik olmayan bu güzel insanlar; iyi ki varsınız.Benim başımdan da eksik olmayın.
Daha nice 32 seneler görün beraber ve tabii ki bizimle. :)

Yüzünüzdeki gülümseme ve kalplerinizde iyilik hiç eksik olmasın canım ailem.Sizleri çok seviyorum... Ve kocamaaannnn öpüyoruuummmmm. :))

10 Mart 2012 Cumartesi

Buluşma Günü Geldi Çattı

Kaç yaşında olursanız olun, söz konusu yeni tanıştığınız ya da hoşlandığınız bir erkek olduğunda ve ortada bir "buluşma" lafı dolaştığında paniklemeniz çok normal."Acaba beni beğenir mi?", "Ne giysem?", "Saçımı dağınık mı bıraksam, yoksa at kuyruğu mu yapsam?" gibi düşünceler kafanızda dönüp durur.Belki de kendinizi bu kadar kasmanıza hiç gerek yok.Sizi biraz sakinleştirmek, biraz da o buluşmaya hazırlamak için işte birkaç öneri...

Beklenti içine girmeyin.
Şık bir restorana gittiniz ve sanki etraftaki herkes ilk kez buluştuğunuzu fark etmiş gibi hissediyorsunuz.Bunun sebebi, etrafa çok fazla gerginlik sinyali yayıyor olmanız.Halbuki bu yemeğe çok fazla anlam yüklemediğinizde, daha çok eğleneceğiniz garanti.Yemek esnasında bir daha sizi ne zaman arayacağını düşünür veya bu buluşmanın yeni bir ilişkinin başlangıcı olup olmadığını tartmaya başlarsanız gecenin keyfini çıkaramazsınız.Buluşma işkenceden başka bir şey olmaz.
Sizinle yakınlaşmak istediğini anladığınızda hemen bozulmayın.
Büyük ihtimalle sizinle yakınlaşma hayalleri kuran bu erkeğin ilgisini canlı tutmak ya da aranızda bir çekim olup olmadığını anlamak için onunla hemen samimiyeti ilerletmeyin.Sadece bir öpüşmeyle de aranızdaki kimyayı anlayabilirsiniz.Böyle bir sinyal almadığınızda ise sizden hoşlanmadığını düşünmeyin.İşleri ağırdan almak istiyor ya da sadece biraz çekingen yapıda olabilir.Eninde sonunda yakınlaşacaksınız, ama ondan gerçekten hoşlanıp hoşlanmadığınızı anlamak için bir kez daha buluşmalısınız.

Nasıl görüneceğinizi kafanıza çok takmayın.
Tabi ki hoşlandığınız erkeğin karşısına en şık ve güzel halinizle çıkmak konusunda istekli olacaksınız.Ama bunun için günler öncesinden ne giyeceğiniz ya da saçınıza ne şekil vereceğiniz gibi konuları düşünmeye başlamayın.Unutmayın, erkekler buluşma sonunda vücudunuzu sıkı sıkı saran kotun markasından çok, kalçanızın güzelliğini hatırlıyor olacaklar.Ya da bir gün öncesinden sürdüğünüz bronzlaştırıcı krem, ikinci buluşmada etkisini kaybettiğinde ona başka biri gibi gözükme olasılığınız artacak.
Evlilik konularına girmeyin.
İlişkinin ileri aşamalarında bile konu açıldığında sinebilen erkekler, ilk buluşmada evlilik kavramıyla ilgili konuşulduğunda ürkebiliyor.Bu yüzden, çocuk sahibi olan arkadaşlarınızın veya gittiğiniz düğünlerin çokluğundan bahsederken bile dikkatli olmanızda fayda var.Çünkü erkekler, bu kadar basit bir konuda bile hemen üstlerine alınıp sizden uzaklaşabilirler.

Hesap geldiğinde ne yapmalı??
Karşınızda sizi yemeğe çıkarmayı teklif eden bir erkek olduğunu unutmayın.Teklif ondan geldiği için bu konuda rahat olabilirsiniz.Hesaba ortak olmak konusunda bir teklifte mutlaka bulunun, ama hepsini ödemek gibi bir hamle yapmayın.
Ve asla olduğunuzdan farklı görünmeye çalışmayın.

7 Mart 2012 Çarşamba

Veee Bir İtalyan Lezzeti, TİRAMİSU

Öğrenci eviyle tamamen çelişen bir lezzet olmasına karşın, bugün öğrenci misafirlerimize ellerimle hazırladığım enfes tiramisumu sizlerle paylaşmak istedim.Dört bir yana dağılmış evimizi temizlerken, ben de mutfağa gömülmüş bu güzel tatlıyı hazırladım.Eski bir arkadaşımdan aldığım tarifle arkadaşlarıma sunduğum bu muhteşem lezzet, objektiflere işte böyle yansıdı. :)

Çikolata sosuyla süslenmiş ve miniminnak Emel'im için hazırladığım dilim... :)


Ağzı sulanan bitanecik takipçilerim için işte bu pratik tatlının tarifi... :)
MALZEMELER
1 paket Kakaolu Pasta Tabanı
3 su bardağı süt
1 su bardağı toz şeker
1 paket labne peyniri (185 gr. kadar ve Pınar Labne Peyniri kullanmanızı tavsiye ederim.)
1 su bardağından biraz az un
Kakao
1 yemek kaşığı nescafe
1 su bardağı içme suyu
2 tatlı kaşığı toz şeker

YAPILIŞI
Süt, şeker ve unu söylediğim ölçülerde karıştırarak muhallebi kıvamına getirin.Muhallebi kıvamına gelip kaynamaya başlayınca içerisine labne peynirini ilave edip mikserle çırpın.Muhallebiniz biraz soğurken, 1 bardak suya 2 tatlı kaşığı toz şeker ve neskafenizi ilave edip iyice karıştırın.Bu neskafe karışımıyla pasta tabanlarınızı ayrı ayrı ıslatın.Islatılmış pasta tabanlarınızın alt kısmına muhallebinizin bir kısmını döküp güzelce yayın.Pasta tabanınızın üst kısmını da yerleştirip, kalan muhallebiyle üstünü güzelce kaplayın.Son olarak hazırladığınız pastanın üstü tamamen kapanacak şekilde kakaoyla örtün.Tavsiyem buzdolabında bir gece beklemesi, ama yok ben dayanamam derseniz en azından 3-4 saat buzdolabında bekletin.

Veee afiyetler olsun efendimmmm. :))

5 Mart 2012 Pazartesi

Sana Dair...

Ayrılıktan olsa gerek, gecikiyor sabahlar...İçinde dinmeyen yağmurlar, gülmeler ağır geliyor, yorgun düşüyorsun.Ağlamak sızlanmak bile ağır geliyor.
O gün gelip çattığında karşında bulamıyorsun gideni...Gittiği gibi...Bakışları, yürüyüşü, sesi bile yabancı...Kanına karışıp senden bir parçayken, kopup gittiğini idrak etmek zorunda kalıyorsun.
Geri dönüşler hep zordu, aramak o kadar kolay mı sanıyordun?! 
İçim hep sıkkın akşamlar çökünce üzerime...İçim hep sancılı yaşanmışlıklara dair...
Ne kadar hayatında "keşke"lere yer yoksa da, sızıyor bi yerlerden işte.Merak ediyorsan söyleyeyim; o adam sen olsaydın keşke diyorum hep, ellerimiz buruş buruş belki biraz çökmüş, işitmekte sıkıntı çeksekte sadece kalp atışlarını duyabildiğim, soframdaki ekmek kadar muhtaç olduğum, yıllar sonra bile bana aynı şekilde bakan gözlerinin tek muhattabı, ilk öptüğün andaki heyecanını hiç kaybetmediğim "sen" olsaydın diyorum işte...
Sen değilsin ama...Bendeki sen, senin yaşadığın sen değil-miş.Kendimi değil, dibe vuran sevgimi seyrediyorum şimdilik.
Bu da geçer.Sadece o adam sen olsaydın diyorum işte...O kadar.

2 Mart 2012 Cuma

Yalnızlar Kulübüne Hoş geldiniz

Yalnızlığın en iyi ilacıdır şarkılar...Bazen o efkarı arttırmaya yarar, bazen de yalnızlığa isyan etmeye iter insanı.Ama yine de konuşmak istemeyiz çoğu zaman ve yakınlarımızın bize aşina olduğumuz cümleleri kurması da tatmin etmez.Sessizliğe ihtiyaç duyarız, fonda bizi en iyi anlayan şarkılar eşliğinde...
Sizler için yalnızlığa ilaç gibi gelen, isyana sürükleyen, efkarın dibine vuracağınız yalnızlık şarkılarından bir derleme hazırladım.
İşte dinlemekten en çok keyif aldığımız yalnızlık şarkıları...

Model - Yalnızlık Senfonisi
Sertab Erener'den dinlemeye alışık olduğumuz bu şarkıyı, geçen yılın yıldızı parlayan grubu Model'den dinlemek güzel...Yorum harika, şarkıya yeni bir soluk katılmış.

Model'den bu şarkıyı dinlemek için; Yalnızlık Senfonisi tıklayınız.



Bülent Ortaçgil - Sensiz Olmaz
"Yine kendi kendime sormadan duramadım / Niye seni böyle istiyorum diye, bulamadım." diye sesleniyor giden sevgilinin ardından Bülent Ortaçgil...Yalnızlığı en güzel cümleler anlatıyor kesinlikle...

Bülent Ortaçgil'den bu şarkıyı dinlemek için; Sensiz Olmaz tıklayınız.






Hayko Cepkin - Ölüyorum
Herkes kolay kolay Hayko Cepkin şarkısı dinleyemeyebilir.Ama bence Ölüyorum şarkısı hipnoz etkisi yaratıp, sizi şarkının içine çekebilecek güçte...Şarkının sözlerine de ayrıca dikkat kesilmek gerekiyor.

Hayko Cepkin'den bu şarkıyı dinlemek için; Ölüyorum tıklayınız.





MFÖ - Yalnızlık Ömür Boyu
Efsane grup MFÖ'nün yalnızlığı en güzel sözlerle anlattığı unutulmaz şarkısı...Aslında hayatta sadece kendimizle baş başa olduğumuz gerçeğini harika bir melodiyle yüzümüze vuruyor adeta...Son dönemlerde "Kaybedenler Kulübü" filminden hatırlayacağınız bu şarkıda kendinizi bulacaksınız.

MFÖ'den bu şarkıyı dinlemek için; Yalnızlık Ömür Boyu tıklayınız.

Candan Erçetin - Sensizlik
Sözleriyle sizi çok uzaklara götürebilecek ve melodisiyle içerisinde kendinizden parçalar bulabileceğiniz bir şarkı...Şarkı sözleriyle hem yalnız kalmaya dayanabileceğimizi, hem de yalnızlığın can acıtan bir duygu olduğunu vurguluyor.

Candan Erçetin'den bu şarkıyı dinlemek için; Sensizlik tıklayınız.




Sezen Aksu - Vay
"Klasik" üretmek Sezen Aksu'nun işi...
"Vay yine mi keder / Ama artık yeter / Yine kapıda kara geceler..." sözlerinden daha güzel anlatılır mı yalnızlık!

Sezen Aksu'dan bu şarkıyı dinlemek için; Vay tıklayınız.



Cem Adrian - Islak Kelebek
En sevdiğim şarkılardan biri bu ve en sevdiğim sanatçılardan biri Cem Adrian...Yalnız kalmayı, bitişleri, mutsuz bir sonu öyle güzel sözlerle anlatmış ki, dinlerken içinde kaybolacağınız bir şarkı...Benden bütün yalnızlara gelsin. :)

Cem Adrian'dan bu şarkıyı dinlemek için; Islak Kelebek tıklayınız.

Halil Sezai Paracıkoğlu - Paramparça
Son dönemlerde isminden sıkça bahsedilen, gerek oyunculuğuyla gerekse de şarkıları ve yorumuyla uzun süre ses getirecek olan Halil Sezai...Paramparça şarkısıyla yalnızlıktan doğan çaresizliği çok güzel yorumlamış.

Halil Sezai'den bu şarkıyı dinlemek için; Paramparça tıklayınız.

1 Mart 2012 Perşembe

İlişkinizin Çatırdamasına Neden Olan 3 Problem

Her ilişki içerisinde bir takım problemleri barındırır.Kimi sizden kaynaklanan problemlerken, kimisi de erkek arkadaşınızdan yada eşinizden kaynaklanan problemler olabilir.Ama bazen ortak problemler gereksiz anlaşmazlıklara neden olurken, çirkin tartışmalar ve istenmeyen sonuçlar doğurabilir.

İşte ilişkinizin çatırdamasına neden olan ve hemen yapmaktan vazgeçmeniz gereken 3 problem...



Her şeyi bildiğinizi düşünmek!
Belki tüm cevaplar sizde saklı olabilir ama sürekli partnerinizin yaptığı yanlışları gözüne sokmayın.Herkese kendi fikri ve düşüncesi mantıklı gelir, sizinkiyle uyuşmasa bile.Bu nedenle ilişkide her şeyi bilen taraf olmaktan vazgeçin.
Büyük bir hata yapmak üzere olan birini düzeltmek tabii ki de mantıklı.Ama hayal etsenize biri sürekli ne düşünürseniz, ne yaparsanız müdahale ediyor.Nasıl hissederdiniz??? 





İletişim kurmuyorsunuz!
Partnerinizle sürekli iletişim halinde olmanız gerekir.Eğer sizi üzen bir konu varsa, içinizde tutup bunu kendisinin anlamasını beklemektense konuyu onunla paylaşın.Eğer partnerinizi üzgün görüyorsanız, bir sorun olup olmadığını sorun.İlişkide düzeyli bir şekilde tartışmak her zaman kolay değildir, ama şayet ki başarabilirseniz bu sizi yakınlaştırır.


 Her şeyi kendinize bağlamayın!
Partnerinizle bir çözüme ulaşmak için tabii ki de konuşacaksınız.Başka türlü sorunların altından kalkamazsınız, fakat her dertleşmeyi yada problem çözmek için başlayan konuşmayı kendinize bağlamayın.Bu eğiliminizi kırmanız gerekir.