4 Aralık 2013 Çarşamba

Hoşça Kal...

Güzel başlamıştı her şey, hayattan ve gerçeklerden bir haberdi genç kadın ile genç adam...
Adamın bakışları yıllanmıştı; seneler sonrasından bakıyordu adeta kadına.Bir o kadar da sevgi dolu ve tutkuluydu; sevgisiyle sarıp sarmalamıştı kadının en derin yaralarını...
Gözlerindeki derin maviden coşkun dalgalarla taşıyordu kadının sevgisi...Genç adama duyduğu sevgi öylesine kaplamıştı ki yüreğini, baktıkça içi sızlıyordu sevgisinin şiddetinden..
O gün gelip çatmıştı; olmazlar olmuş, hayalleri bir toz bulutu gibi dağılıp etrafa saçılmıştı.Toparlayamadı genç kadın yüreğinin kırıklarını; göremedi genç adam sevgisini kalbine gömen uçurumun kenarındaki kadını...


Ve kadın sessizliğe gömüldü duygularında; sadece kalbiyle konuşuyordu, ona anlatıyordu genç adamı...
Bir kitapta okumuştu Tazeoğlu'nun kaleminden hislerini;

"İyi değilim aşkım. 

Umutsuzca uyanıyorum sabahları. 
Güneş yüzüme vurdukça daha bir karanlık oluyor günlerim. 
Kahvaltı saatlerimi hep kaçırıyorum. 
Bilirsin sigara iştahımı kesiyor. 
Öyle pek özenmiyorum üstüme başıma… 
Ne geçerse elime giyiyorum. 
Sen yoksun ya ‘’güzel görünüyorsun’’ demesinler istiyorum. 
Yine en arka koltuğunda oturuyorum minibüsün yine camda oluyor gözlerim. 
Sen tutmuyorsun ya elimi cebimden hiç çıkartmıyorum.

İyi değilim aşkım. 

Herkes sana benziyor sanki… 
’’saçı az daha kısa olsa biraz daha içten gülse..’’ 
daha çok benzeyecek olanları ayırıyorum. 
Yoksun ya yokluğun da yepyeni senler arıyorum. 
En zor geceler oluyor. 
İzlediğimizi izlemiyorum, senin uyuduğun saatlerde uyumuyorum. 
Olur ya bir rüyada karşılaşma ihtimali.

İyi değilim aşkım. 

Unutuyor gibi yapıyorum. 
Biriken yaralarımı acıtmasınlar diye hiç kanatmıyorum. 
Seni de kan tutardı hani.. 
Bak görüyorsun bunu bile hatırlamıyorum.

İyi değilim aşkım. 

Artık şiirlerimde yok süslü kelimelerle sana seslenecek. 
Adının geçmediği cümlede O gitti diyerek, sevgiyi anlatmak çok zor oluyor çünkü. 
Kağıda kaleme dokununca kömür değil, gözyaşım dökülüyor ya, ziyan oluyor sayfalarım. 
Bir de Pazar günleri var tabi. 
Hiç buluşmadığımız bir yerde hiç bilmediğin bir saatte seni bekliyorum. 
Gelmen pekte anlam ifade etmiyor. 
Ben seni beklemeyi hala çok seviyorum…

İyi değilim aşkım. 

Daha bencil oldu duygularım daha çok ben demeyi, daha çok sabretmeyi öğrendim. 
sayısız yalanlarla ‘’çok özledim’’ seni demeyecek kadar.. 
Yokluğunla aramda inanılmaz bir dostluk başladı. 
Kimseyi almıyoruz aramıza.. 
bak benden başka sen, senden başkada düşüncem yok satırlarımda..

İyi değilim aşkım. 

Hiç iyi değilim.. 
Bu saatten sonra sana ‘’dön’’ mü yoksa ‘’hoşça kal’’ mı demeliyim.?"
                                                   K. TAZEOĞLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder