Bir çok zorluğu aşarak, hayatlarını mutlulukla birleştirmek isteyen ve evlenen çiftlerin son zamanlarda karşılaştıkları büyük tehlike; evlilik yorgunluğu!
İlişkinin belirli dönemlerinde ortaya çıkan bu problemin nedenlerini ve önleme yollarını sizlerle paylaşmaya karar verdim.
Dostluk ve paylaşım biterken...
"Aşkım, sevgim bitti. Artık heyecanım kalmadı..." gibi ifadelerle sonlandırılan evliliklerde asıl biten aşk ve sevgi değildir; dostluk ve paylaşımdır. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki evlilik yorgunluğu, evlendikten 2.5 yıl sonra ortaya çıkmaya başlıyor. Günümüzde bir çok çift aşklarını ve sevgilerini, dostluğa dönüştürebiliyorken; bunu beceremeyenler de soluğu maalesef mahkemelerde alıyor. Marifet aşkta ve sevmekte değil, sevgiyi dostlukla zeminlendirip evliliği yürütebilmekte yani...
Çiftlerin birbirlerini anlamalarının temelinde...
Ekonomik ve fiziksel uyum, yaş uyumu, inanç uyumu, ten uyumu vs... Bu faktörlerin hiçbiri evlilik yorgunluğunu önlemede etkin rol oynamamaktadır. Çiftlerden biri çok zengin diğeri çok fakir; biri genç diğeri yaşlı olabilir. Çiftlerin birbirlerini anlamalarının temelinde eğitim durumlarındaki uyum yatıyor. Böyle çiftler birbirlerini daha iyi anladıkları için, tartışmaları daha seviyeli olabilir ve en önemlisi konuşabilirler. Konuşan çiftlerinde problemlerini çözememe gibi bir durumları olamayacağından, evlilik yorgunluğu riski ortadan kalkmış olur.
Günlük hayatımızı kolaylaştıran teknoloji...
Günlük hayatımızı kolaylaştıran teknoloji, özel yaşantımızı tehlikeye sokuyor.Çok odalı evler, yazlıklar, farklı televizyonlar, bilgisayar başında geçirilen vakitler çiftleri birbirinden koparıyor ve yalnızlaştıryor. Bunlar duygusal kopmalara ve ayrılıklara sebep oluyor.Bu sebepledir ki teknolojik imkanların kısıtlı olduğu kırsal kesimlerde çiftlerin boşanma oranları daha düşüktür.
Akraba ziyaretleri ve arkadaş toplantıları...
Akraba ziyaretleri ve arkadaş toplantıları, evliliği daha canlı tutabiliyor ve yorgunluk riskini azaltıyor. Bu ziyaretler hem eşler arasında paylaşımı arttırır hem de monotonluğu yok eder. Yemeklerden sonra çiftlerin birbirlerine ayırdıkları sohbet etme zamanları da evliliği pekiştirici etkidedir.
Kuantum olumsuzlama zarar veriyor...
Karşılıklı empati kurmak da evlilik yorgunluğunu önleyen faktörler arasındadır. Bir çok sorun daha büyümeden çözülebilir.Kuantum olumsuzlama, yani herhangi bir konuda oluşturulan önyargının bir süre sonra ön kabul oluşturup kendini gerçekleştirmeye başlamasıdır. Çiftlerin birbirlerine karşı "Eşime güvenmiyorum beni aldatabilir, eşim hiçbir işi başaramaz, herşey benim sayemde kolaylıkla oluyor..." gibi olumsuzlamalarla aslında kendilerini evliliklerinden uzaklaştırıyorlar. Bundan dolayı olumlu düşünce ile hareket etmek evlilik yorgunluğunu önleyen faktörlerin en önemlilerinden biridir.
Evlilik canlı bir organizma gibi, beslenmeye ihtiyaç duyar. Evliliklerde 2,5 yıldan sonra duygusal beslenme minimuma iner. Bunun yerini duyma, dinleme ve anlama şeklinde empatik paylaşımcı iletişim alır. Çiftlerinde bunu en iyi şekilde yapmaları gerekmektedir.
Mutlu ve huzurlu birliktelikler diliyorum...