Hep derler ya, terk eden üzülmez geride kalan kadar diye; nasılsa kendi isteğiyle terk etmiştir ya...
Kocaman bir yalandır aslında.Terk eden de, geri de kalanda yaşanmışlıklarına dair özlem çekerler.
Bakma ayrılık da iyi gelir bazen...Sadece yaşaman gerektiği için yaşarsın; mutlu etmek için gülümsersin; keyif için değil, içindeki boşluğu doldurması için içersin...
Yanında yoktur işte, bundan daha özlenilesi bir durum olabilir mi???
Omzunda uyumayı özlersin; hani sırt üstü yatarak uyuyamadığını bile bile yattığın omzunu...
Telefonunun çalmasını özlersin; şimdi de çalıyor elbette ki.Hattın öbür ucundaki sesini özlersin...
Ellerini özlersin mesela; hani terlese de bırakmak istemediğin ellerini...
Bazen aşık olursun işte ve aşk genelde mutlu eder insanı; mutlu etmeli yani...Belki geçici bir aptallık belki de kalıcı, bilinmez.Ondan başkası olmasın istersin ve ondan başkası olmaz.O seni anlamaz bazen ama aşıksındır.Beyin devre dışı kalmıştır, farkına vardığında ve bir şeyler tıkandığında ise boş vermek bazen en iyisidir.
Boş vermek lazım bazen ve canın çıkana kadar üzülmek, için çıkana kadar özlemek...
Senden daha iyi özleyemesin kimse; ha gayret!
Şarkılarda unuttuğumuz insanlar vardır; bir de şarkılarla hatırladıklarımız...
Notalarda buluşalım haydi, hangi şarkı fark etmez; sen bilirsin bizi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder