20 Ekim 2012 Cumartesi

Aşkın Kimyasını Tutturdunuz (mu) ; YANDINIZ !

Her yönüyle aşkı ele almaya çalıştım şimdiye kadar.Bir taraftan baksanız aşk ruhsal; diğer taraftan aşk duygusal; öte taraftan aşk biyolojik; beri taraftan aşk fiziksel; şimdi ele alacağımız tarafından ise kimyasal bir duygudur.

Aşkı en saf haliyle düşündüğünüzde, karşılıklı anlaşmaları ya da kafa-hayat-düşünce yapısı vs... dışında ele aldığınızda, ilk başta karşınızdaki insanla vücut kimyanızın uyması çok önemlidir.Her ne olursa olsun, karşı koyamazsınız.Anlık bir durumdur; kokusu, bakışı, dokunuşu, sesi ya da ten uyumunuzla aşkınızın kimyası uyuşuyorsa; yandınız! Vücudunuzun kimyasına herkes uyum sağlayamaz, sevgiden önce sizi birbirinize yaklaştıran bir çekim kuvvetidir kimyanız; ve sadece "O" dur kimyanızın uyuştuğu...



Hani bazen çok seversiniz, "aşk" her yanınızı sarmıştır, hatta öyle yoğunlaşır ki duygularınız "neden bu kadar çok seviyorum?" dediğiniz bile olabilir.Fakat bir şeyler ters gider, anlaşmazlıklar baskın çıkar ve ilişkiniz biter.
Zaman geçer, karşınıza arayacağınız tüm özellikleri barındıran ve sizi mutlu edebileceğini düşündüğünüz biri çıkar.Her şey yeniden anlam kazanmaya başlar belki de... Taa ki karşılaşana, dokunup sıcaklığını hissetmek istediğiniz ana kadar...
O anda her şey bitebilir; ne kadar olumlu özelliği olursa olsun, içiniz istemez.Çok iyi anlaşabilirsiniz, fakat sadece bir dokunuşuyla sizin kimyanızı değiştiremeyecektir.
İşte bu, aşkın kimyasıdır.Ve vücudunuzun kimyası, herkesle uyumlu değildir.Herkesle teninizin sıcaklığı aynı değildir.
Bir kere kimyanız uyuşuyorsa, yandınız! Ve unutmayın, bir o kadar da şanslısınız... :)

Aşkla kalın... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder